24 Kasım 2010 Çarşamba

Soğuk İklimlidir Yalnızlık ve maviye çalar sesi

En çok da kendine küser insan kendini kovar kendinden !

bir pencere kenarı bul
bir sigara bul
ve bir kahve !
hadi derin bir nefes al ve dal anılarına




içi sımsıcak, seni bekler hatıralar
hem görmüyor musun ki
seni nasıl özlemiş, özlemler

maviye çalar sessizlik ve çoğu zaman hatıralarla örülmüştür yalnızlık
boynu bükük kalırsın, ellerin buz gibi .


ufak bir ateş yakma ümidi ümitsizliği ile
çalı çırpı ararsın içinde,
ve anılarını birbirine sürtersin ,
sürtersin ki alevlensin ısınsın için.

belki bir keman sesi duyulur, kıpkırmızı.kulakların ısınır en azından
dolmasa da için , ısınır belki.
ve sen sustun mu kimse konuşamaz artık

bir melodiye muhtaçsındır
bir sese

ama çoktan örülmüştür etrafın, çıkamaz sın kendinden .

hadi derin bir nefes al
bir pencereden atla anılarına
kalabalık olan geçmişine.! ( bak sana uzanıyor eller sana muhtaç )

saatimi dinliyorsun ? 
zaman, zamansızlığa akıyor !
ellerin hala buz gibi
hadi sok içine sıcak bir şeyler bul
kuş misali yüreğini tut ısınsın ellerin

ama sen susarsan kimse konuşmaz artık.

ve sessizlik parçalı bulutludur.
yalnızlık soğuk iklimlidir .
üstüne kalın bir şeyler al
yada don bu çıplaklıkla


Suskunluğun müdavimidir kendisi.
masmavidir - pembedir alaca bulaca
bazen kırmızıya çalar sesi
ne kadar kulaklarını tırmalasa da bu renkler !

... Tıkamazsın kulaklarını

Her melodisi dinlenir sessizliğin
bazen zift gibi sancılı siyahlarlar içinde
çıka gelir ,
kendi bileklerini keser yalnızlık (senden daha yalnız, benden daha kalabalık)
elinde bir sigara !

Kenevir tadında dumanlarda

Süzer nefesini .

Camlar buğulanır .

İsimleri yazılır.

Birilerine küsülür. ( en çokta kendine küsersin , en çokta kendini kovarsın kendinden )

Ne kadar uğraşsan da dolduramazsın
küsersin, toprak gibi kahve rengine çalar bedenin, bitiverirsin !

Ve sen sustun mu kimse konuşmaz artık .


Derin bir nefes al yalnızlığından
İçin dolsun " buz gibi "
Görüyor musun bak ... kimse kalmamış

Bitmiş , tek başınasın

derin bir nefes al yalnızlığından, kaburgası kırık yazılar eşliğinde.

Veda edilen sevgililer gitmiş kimse kalmamış
tek başınasın

derin bir nefes al kendinden
kendini çek
kendini doldur içine
madem ki bas bas bağırıyorsun içim boş . ( Bomboş )

hadi bir nefes çek şu buğusu cam üstlerinde kuruyan ve resme dönüşen
hiç bitemeyecek yalnızlık görüntülerinden
rengi soluk benzi atmış
daha çok küsülmüş çocuk edalarında
tripkar bir biçimde .

Doldur içini kendinle ; giden sevgilinin kalıp haline gelmiş boşluğuna

en çok da kendini kovar insan, kendine küser
en çok da kendini ezer ,kendi kurallarına baş kaldırır
en çok kendine asidir insan
en çok da kendini coplar soğuk yalnızlık inkarlarında....


En çok da çocukluğuna küser en çokta çocukluğunu anar
Özledim sanar bitmesi için dua ettiği çocukluğunu


Sevgililer kendilerine sanır
En çokta kendine yazar insan !
En çok kendini sever

ve soğuk iklimlidir yalnızlık . Sağnak göz yaşlarıyla ıslatır kendini

Tüylerin ürperir

Ellerin üşür

Kendine sarılırsın . En çok da kendine yalnızsındır kendini istersin .... Ve kendini itersin boşluklara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder